Sünni ve Şiiler için birer camii,bir havra,iki han çok sayıda işyeri,mağaza ve dükkanla iki hamam bulunuyordu.1329(1911) yılı Bağdat Salnamesinde 1500 ev,150 dükkan ve 10 hanın
kayıtlı olduğu görülmektedir. 1. Dünya Savaşı sırasında Kutül Amare çok hareketli günler yaşadı.1915 yılı Eylül sonlarına doğru İngiliz generali Townshend Dicle Nehri boyunda
harekete geçti; Osmanlı Devletinin Türk ve Araplardan oluşan kuvvetleri Albay Yusuf Nurettin Bey’in kumandasında bulunuyordu.Hedefleri Bağdat’ı almak olan İngilizler yol üzerindeki
Kutül Amare’yi işgal ettiler(26 Eylül 1915).Bunun üzerine bölgedeki altıncı ordunun başına birinci ordu kumandanı Alman mareşali Goltz Paşa getirildi(22 Ekim 1915).22-26 Kasım 1915’te
general Townshend,Bağdat’a 30 Km. uzaklıktaki Selman-ı Pak denilen bölgede taarruza başladı.Meydana gelen çarpışmalar,Bağdat’ı ele geçrmeye çalışan İngilizlerle onları durdurmaya
çalışan Türkler arasında büyük bir mücadeleye dönüştü.Çok sayıda kayıp veren İngilizler Kutül Amareye çekilirken Osmanlı kuvvetleri kaleyi kuşatma altına aldılar(5 Aralık 1915).
Halil Paşa kumandasındaki bu kuşatma ve İngilizlerin verdikleri karşı mücadele 1. Dünya Savaşının en önemli çarpışmaları arasında yer alır.1916 yılının başlarında İngilizlerin
Irap cephesi kumandanlığında bulunan general Nicson’un yerine general Percy Lake tayin edildi.General Percy Lake’in emriyle Basra tarafındaki İngiliz kuvvetlerinin kuşatma altındaki
general Townshend’a yardım teşebbüsleri sonuç vermedi ve İngilizler,Hindistan’dan Basra’ya gönderilen yeni tugayların desteğinde 5 Nisan 1916’da Felahiye’de başlattıkları dört gün
süren taarruza rağmen kuşatmayı yaramadılar.Kaledeki yiyecek stoklarının tükenmesi üzerine uçaklarla atılan yiyecek paketlerinin çoğu nehre düştüğünden yapılan yardımlar yerine
ulaşmadı.İngilizler,21-22 Nisan 1916’da 4. Felahiye Muharebesi denilen bir saldırı daha gerçekleştirdilerse de geri püskürtüldüler.Başka çaresi kalmayan Percy Lake,26 Nisan 1916’da
kuşatma altındaki general Townshend’a Türklerle teslim müzakerelerini başlatmasını bildirdi.Yaklaşık 5 ay sonra kuşatmanın kaldırılması karşılığında İngilizler bütün silahlarını
ve 1 Milyon Sterlin tazminat vermeyi teklif ettiler ve karşılığında Amare yolu ie Hindistan’a gitmek için müsade istediler;Türk tarafı ise İngilizlerin kayıtsız şartsız teslim
olmasında direndi.Nihayet 27 Nisan 1916’da Kutül Amare’nin 4 Km. kuzeybatısında nehir üzerinde Halil Paşa ile general Towshend arasında yapılan görüşmede İngilizler tazminatı 2
Milyon Sterline çıkarttılar.29 Nisan 1916 günü protokol imzalanmasının ardından halkın coşkulu gösterileri arasında Türk kuvvetleri Kutül Amareye girdi ve 13 bin 309 kişilik İngiliz
ordusunu teslim aldı.
Kutül Amare zaferi genelde 1. Dünya Savaşını etkilemiş ve Bağdat’ı ele geçirmeye yönelik planlar yapan İngilizlere bir darbe vurmuştu.Ancak bu askeri başarı,Haziran 1916’da Hicaz’da
ortaya çıkacak olan İngilizlerin planladığı Şerif Hüseyin Ayaklanmasını engelleyemedi.1916 ve 1917 yıllarındaki savaşlar Osmanlı Devletinin bağlı bulunduğu tarafın başarısızlığı
ile sonuçlandığından Orta Doğu tamamen kaybedildi;Şubat 1917’de Kutül Amare ve Mart ayında Bağdat İngilizlerin eline geçti.Bölgeye gelen İngiliz Manda İdaresinin yaptığı idari
taksimata göre Kutül Amare yeni kurulan 14 livanın(muhafaza) ana şehirlerinden biri,daha sonra da Irak Devletinin kurulmasıyla(Ağustos 1921) bu 14 livadan birinin merkezi oldu.

